KİMLİK SORUNU VARDI, ODA ÇALINDI

KİMLİK SORUNU VARDI, ODA ÇALINDI

Türkiye yıllarca kimlik sorunlarıyla boğuştu. Alevi, Sunni, Kürt-Türk, Dindar-Laik , Milliyetçi-Solcu ve daha bir çok zıt kimliklerin birbirleriyle çatışmalarıyla bir çok acı yaşadığı için, Türkiye bu kimlik, kimlikler sorununu çözmeye çalışıyorlardır.

Yada çözmeye çalıştıklarını göstermeye, bir tiyatro oynuyorlardı.

2’sinden biri, hangisi ise.

İşin komik durumu yaklaşık 100 yıldır Türkiye,  kimlik sorunlarıyla uğraşıyor, bu sorunlar yüzünden siyasi krizler yaşıyor, insanlar birbirlerine karşı tahammülsüzlük ve hoşgörüden uzaklaşıyor, toplum kamplaşma sürecinin önüne geçemiyor. Tüm bunlar bir sorun olarak devam ederken, kimlik sorunların, hak ve özgürlükleri, kişilerin ifade özgürlüğünü tam sağlayamamışken, bir de tek sahip olduğumuz, resmi kimliğimizin bilgilerinide çalınmış olduığunu öğrendik.

2 gün önce internetten öğrendiğimize göre, ABD kayıtlı, Romanya üzerinden yayın yapan bir internet sitesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının rakamların ihtilaflı olsada 40-50 milyon kişinin kimlik bilgilerini yayınladığı, tüm dünyaya ifşa ettiğini gördük.

Olayın 2009 yılındaki yerel seçimlerdeki, seçmenlerin seçim kütük bilgilerinin olduğunu öğrendik. Yani bu listede 1990 yılından önce doğanların olduğu anlaşıldı. Yani birileri bu bilgileri bunlara servis etmiş.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yaptığı açıklama ile bunun bir paralel yapının işi olabileceğini söyledi.

Şimdi kim yaptı, bunu ileri ki günlerde öğreneceğiz. Ama tüm vatandaşların kimlik bilgilerinin ifşa edilmesi büyük bir sorun olacak. Hele ki, Kişisel Bilgilerin Korunması Hakkında ki kanun bu günlerde yeniden düzenlenip, mecliste tartışıldığı bu günlerde.

Bu bilgilerin güvenliği Devletten sorulur. Devlet bu bilgileri sonuna kadar korumaya yükümlüdür. Çünkü  devlet olmanın gereği, vatandaşların kişisel bilgilerinin ifşa edilmesi, o devletin sorunlarının olacağını gösteriyor.

Yapılan fiilde kimin sorumluluğı altındaysa, kimin bir yalnışı, ihmali varsa, bu devlete ve millete karşı işlenmiş bir GERÇEK CASUSLUK olayıdır. Yakalanırsa sorumlular, CASUSLUK VE VATANA İHANETTEN yargılanmalı.

Peki bu bilgilerle ne işler yapılabilir.

En basit ve masumca düşünürsek, Bu bilgiler, büyük şirketler için müşteri potansiyeli oluşturma, reklam ve pazarlama, hedef kitle oluşturmak için kullanılır.

Bunun yanında bu bilgiler ile, eğer dikkatli bir banka çalışanı olmaz ise, bankalardan krediler çekilebilir.

Kişilerin bu bilgileri kullanılarak, şirketler kurulabilir.

Terörün arttığı, şekil değiştirdiği, teknolojik alt yapıları kullandığı şu günlerde, bu bilgiler ile, sahte kimlikler yapılıp, terör faaliyetleri ile hiç alakası olmayan insanların bile, bu yolla terör suçlarına haberleri yokken bile bulaştırabilirler ve bir çok kişinin mağduriyetleri olabilir.

Aslında bu toplumda tepki çeken bir alışkanlık, insanların bilgilerinin paylaşılmasının önüne geçebilecek uygulamalarının sonu olması için bir toplumsal ve yönetimsel algıyı oluşturabilir.

Nereye gidersek, bir telefon hattı alırken, en basit bir devlet dairesinde işlem yaparken, hastaneye gittiğimiz zaman,okula gittiğimizde ne yaparsak yapalım, nüfus cüzdan fotokopisini istiyorlar. Heryerde, her resmi kuruluşta, her GSM oparetörünün magazalarında, her eczanede milletin Nüfus cüzdan fotokopisi doludur.

Bunun önüne geçilmeli, kişisel bilgilerin korunması gerektiğini anlamamız gerekiyor.

Kimlik bilgilerinin ifşa edilmesinden sonra, bu sorunun çözümü için ortaya konulan çözüm yolları oldu. Bu çözüm yollarında biri de şuan T.C kimlik numaralarımızın değişmesi.

Bir diğeri de yeni kimlikler zaten yakında tüm Ülke geneline yayılacak. Hazır bu değişim yapılırken, yeni bir kodlama, T.C numarası verilmesi gibi. Bunlar şuan için bir çözüm ama bilişim güvenliğinizi üst düzeye çıkarmadığınız zaman, tekrar bu çalıntıların olmayacağını yok saymak çok büyük yalnışlık olur.

Yorum bırakın